Travmatik yaşantı;
-Gerçek bir ölüm veya ölüm tehlikesinin yaşanması, fiziksel ağır yaralanmalar bulunması, yaşamın bütünlüğüne yönelik tehdit oluşması, kişinin kendi yaşadığı, tanık olduğu, sevdiği birinin başına geldiğini öğrendiği olağandışı olaylar olup
günlük deneyimlerin dışında kalıp yaşamı alt üst eden, günlük akışı bozan, tehdit içeren, stres yaratan ve dolayısıyla anlaşılmaz olan yaşantıdır..
-Hazırlıksız yakalanmak ile korku yaşanması,
-olayın kestirilemez olması ile panik ve çaresizlik yaşanması,
-ani, beklenmedik bir anda olması ile saldırı altında kalındığının yaşanması sonucu
bireyin yaşam alanlarını, baş etme becerilerini, uyum sağlama yollarını felç etmesine yol açabilir..
Şanssızlıktan, başarısızlıktan, kalp kırıklığından çok farklıdır. Dolayısıyla travmatik durum , nesnel bir tehdit ( deprem, salgın) ile bireyin öznel baş etme gücü ( her birimizin ne yaşadığı, mizaç ve karakter özelliklerimiz, uyum sağlama ve stresle başa çıkma gücümüz ve sosyal destek ağlarımızdır; dolayısıyla kendimize özgündür) arasındaki dengesizlikten kaynaklanmaktadır. Yaşanan olaya (depreme, salgına)yönelik kişisel yorumlarımız, duygularımız ve tepkilerimiz ile sağlıksızlık yaşadığımızı hissetmemizdir.
Olaylar üzerinde kontrol sağlamak isteriz, sevdiklerimizle, insanlarla bağ kurmak isteriz, yaptıklarımıza yaşantımıza anlam katmak isteriz. Travmatik durum güçlerimizi elimizden almaz, biz ona teslim eder kendimizi savunmasız bırakırız. Aklımız, algılarımız ve duyu organlarımız yerinde ve sağlıklı olduğu müddet düşündüklerimiz, kararlarımız, duygularımızı yönetme ve ilişkilerimizi yönetme gücümüz ile güçlüyüz! Her kim olursak olalım ve kimle olursak olalım, yaşamda hangi rolü yaşıyor olursak olalım...Gücü elimize almalıyız, alamıyorsak profesyonel yardım almalıyız. İhtiyacınızı aşağıdaki iletişim kısmından belirtebilirsiniz.
Comments